Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
çok az
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-English Translation
Adverb
rarely
Adverb
scarcely
Adverb
marginally
Adverb
remotely
faint
Adverb
miserly
exiguous
a fat lot
by a short head
Adjective
precious few
Adjective
precious little
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
aralarında çok az
homogeneous goods
çok az bir miktar
jot
çok az bir miktar
thimbleful
çok az erzakla idare etmek
to line on lean rations
Verb
çok az işlem yapılan durgun piyasa
narrow market
çok az kazanç
marginal earning
çok az kira
nominal rent
çok az olmak
to be spread thinly
Verb
çok az ömrü kalmış hastalara verilen bakım hizmeti
hospice care
Noun, Medicine
çok az ömrü kalmış hastaların bakıldığı tesis
hospice
Noun, Medicine
çok az parası olmak
to shoe string
Verb
çok az sayıda telefonu bulunan
telephone-starved
çok az sayıda telefonu bulunan
telephone starved
çok az şeyle yaşamak
to exist on very little
Verb
çok az umut
precious little hope
çok az ya da hiç ısı vermeden ışık yayma
phosphorescence
borsada çok az işlem gören değerler
inactive securities
Noun
borsada çok az işlem gören hisse senetleri
inactive stock
Noun
gerçekleşme ihtimali çok az olan
pious
Adjective
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
closely-held corporation
Noun
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
closed corporation
Noun
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
close corporation
Noun
katılanların çok az olması
poor attendance
piyasada çok az sayıda alıcı olması sonucu
polyopsony
piyasada çok az sayıda satıcı olması sonucu
polypoly
Seçime çok az kaldı.
The elections are upon us.
Sentence
vadesinin bitimine çok az kalan senet
hot bill
az çok
rather
az çok
more or less
Adverb
az çok İngilizce bilgisi
passable knowledge of english
az konuşup çok iş yapmak
to walk the walk, not just talk the talk
Verb
Az laf, çok iş.
Less talk, more work.
az zahmetle çok kâr elde etme
money for jam
çok çalışmaya karşılık az gelir sağlayan iş ile ilgili olan
hardscrabble
çok veren maldan az veren candan
the window's mite
pek çok risk üstlenmiş ve en az bir kez iflas etmiş bir kişi
entrepreneurial veteran
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.